Sami reluctantly gave the OK to end the marriage. - Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi.
Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.
Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi.
Tom reluctantly went by himself. - Tom gönülsüzce kendi başına gitti.
Tom reluctantly went by himself.
Tom gönülsüzce kendi başına gitti.
Tom smiled halfheartedly. - Tom gönülsüzce gülümsedi.
Tom smiled halfheartedly.
Tom gönülsüzce gülümsedi.