göller

listen to the pronunciation of göller
التركية - الإنجليزية
lochs
plural of loch
göl
lake

We've walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa. - Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.

göller bölgesi şairleri
Lake Poets
göller bölgesi şairleri ekolü
Lake School
göl
pond

There's almost no water left in the pond. - Gölette neredeyse hiç su yok.

She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm. - Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.

göl
{i} mere
göl
lacustrine
göl
loch
göl
lough
Büyük göller
Great Lakes
Göl
(Tıp) lacus
göl
tarn
tektonik göller
tectonic lakes
التركية - التركية
Adana'non Kozan ilçesinde yayla
Göl
istel
göl
Yapay su birikintisi
göl
Büyük tarla
göl
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü
göl
Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü: "Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu."- N. Cumalı