göbekli

listen to the pronunciation of göbekli
التركية - الإنجليزية
(lettuce, cabbage, etc.) with a heart
with a central design
bellied
pot bellied
paunchy
paunchy, potbellied
(Tıp) umbilicated
(Tıp) abdominous
potbellied
ventricose
göbek
{i} navel
göbek
belly

Mary is very good at belly dancing. - Mary göbek dansında çok iyidir.

Lately, I've been growing a pot belly. It must be middle age... - Son zamanlarda top gibi bir göbek büyütüyorum. Bu orta yaş olmalı.

göbek
core
göbekli domuz
peccary
göbekli portakal
navel orange
koca göbekli
paunchy
göbek
{i} heart
göbek
(Argo) corporation
koca göbekli
pot bellied
ayva göbekli
having a recessed navel
göbek
(Otomotiv) disc
göbek
potbelly
göbek
head
göbek
(Otomotiv) clutch hub
göbek
paunch
göbek
rotary
göbek
middle third
göbek
center-piece
göbek
centerpiece
göbek
centre point
göbek
(Otomotiv) rim
göbek
pot

Lately, I've been growing a pot belly. It must be middle age... - Son zamanlarda top gibi bir göbek büyütüyorum. Bu orta yaş olmalı.

göbek
abdome
göbek
(Botanik, Bitkibilim) cluster
göbek
rotary island
göbek
centre-piece
göbek
the middle (of)
göbek
kernel
göbek
roundabout
göbek
(Anatomi) omphalus
göbek
bellybutton
göbek
omphaloe
göbek
midpoint
dengeli göbekli hoparlör
balanced armature loudspeaker
göbek
omphalic
göbek
umbilicus
göbek
navel, umbilicus
göbek
center piece
göbek
spare tire
göbek
middle, core, center, heart
göbek
hub
göbek
pod
göbek
centre [Brit.]
göbek
umbilical

A developing embryo connects to the placenta via the umbilical cord. - Gelişmekte olan bir embriyo, göbek kordonu yoluyla plasentaya bağlanır.

göbek
center
göbek
omphalos
göbek
centre piece [Brit.]
göbek
hub (of a wheel)
göbek
paunch, potbelly, belly
göbek
heart (of lettuce, cabbage, etc.)
göbek
branch
göbek
(büyük) paunch
göbek
navel, umbilicus; belly; paunch; heart, centre; the middle (of); rim; core; generation
göbek
traffic circle, rotary, circle
göbek
central design (on a carpet, rug, tray, ceiling or in a garden, etc.)
göbek
spare tyre
göbek
belly button

Mary wants to get her belly button pierced. - Mary göbek deliğini deldirmek istiyor.

göbek
bay window
göbek
{i} centre
göbek
centre piece
şiş göbekli
pot bellied
şişman göbekli
potbellied
التركية - التركية
Yaprakları büyüyüp sıklaşmış (marul, lahana)
Karnı yağlanıp şişmanlamış: "Orta boylu, geniş göğüslü ve hafif göbekliydi."- Ç. Altan
Karnı yağlanıp şişmanlamış
Yaprakları büyüyüp sıklaşmış
göbekli tepe
şanlıurfa'da, dünyanın en eski tapınma merkezlerinden biri olan ünlü höyük
Göbek
ombilik
Göbek
batın
Göbek
(Osmanlı Dönemi) GARET
Göbek
ciba
Göbek
(Osmanlı Dönemi) CE'B
göbek
Orta kısım
göbek
Akımsal mıknatısların kangallarının sarıldığı yumuşak demirden, çoğu zaman halka biçimli parça
göbek
Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada
göbek
Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri
göbek
Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer
göbek
Karnın orta kısmındaki çukur bölüm
göbek
Yağ bağlamış şişman karın. Şehir, ülke vb.nin orta kısmı: "İsviçre'nin göbeğinde, nerde ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi."- Y. K. Karaosmanoğlu
göbek
Değirmen taşının ortası
göbek
İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk: "Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek."- Z. Selimoğlu
göbek
Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva
göbek
Yağ bağlamış şişman karın
göbek
Bazı sebze ve meyvelerin ortası
göbek
Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça
göbek
Kuşak, nesil, batın
göbek
Bahçe, halı, tavan, tepsi gibi süslü şeylerin ortalarındaki biçim
göbek
İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk
göbek
Kuşak, nesil, batın: "Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir."- R. N. Güntekin
göbekli
المفضلات