She has small breasts, but I don't mind.
- Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
- Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
He was suddenly struck with chest pain.
- Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
The chronicles of the flood of 1342 say that the water in the Mainz Cathedral came up to a man's chest, while in Cologne, one could ride in a boat over the city walls.
- 1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.
Your boobs are excellent. I would like to put my face in them.
- Senin göğüslerin mükemmel. Onlara yüzümü koymak isterim.
I thought her boobs were bigger.
- Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.