göğüslük

listen to the pronunciation of göğüslük
التركية - الإنجليزية
smock (for primary school students)
plastron
overall
apron
breast strap
child's bib
bib, apron
breastplate (of armor)
chest protector
dickey
pinafore
göğüs
breast

She has small breasts, but I don't mind. - Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.

Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts. - Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.

göğüs
{i} chest

He was suddenly struck with chest pain. - Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.

The chronicles of the flood of 1342 say that the water in the Mainz Cathedral came up to a man's chest, while in Cologne, one could ride in a boat over the city walls. - 1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.

göğüs
(Argo) booby
göğüs
(Argo) boob

Your boobs are excellent. I would like to put my face in them. - Senin göğüslerin mükemmel. Onlara yüzümü koymak isterim.

I thought her boobs were bigger. - Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.

zırh göğüslük
breastplate
göğüs
bosom
göğüs
{s} mammillary
göğüs
{s} pectoral
göğüs
thorax
göğüs
chest; thorax
göğüs
breast, bosom
göğüs
chest, breast, bosom; breast, boob" " meme; brisket
göğüs
mammo
göğüs
bust
göğüs
breast, bust (of a woman)
göğüs
brisket
göğüs
(Denizcilik) breast, flare of a ship's bow
göğüs
sterno
göğüs
windbag
göğüs
petto
التركية - التركية
Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük
Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir tür gömlek
Göğüs
sine
Göğüs
döş
Göğüs
bağır
Göğüs
kenbe
Göğüs
toraksenbe
Göğüs
(Osmanlı Dönemi) CEVŞ
Göğüs
(Osmanlı Dönemi) LEBAN
Göğüs
duşka
göğüs
Vücudun boyunla karın arasında bulunan ve yürek, akciğer gibi organları içine alan bölümü, sine
göğüs
Bu vücut bölümünün ön tarafı, sırt karşıtı: "Genç ve meçhul kadın çocuğunu göğsüne basarak girdi."- A. Gündüz
göğüs
Vücudun boyunla karın arasında yer alan bölüm
göğüs
Bu bölümün içindeki organlar
göğüs
Bu vücut bölümünün ön tarafı, sırt karşıtı
göğüs
Meme: "Vücudumun etliliğinden, göğsümün dolgunluğundan, elbiselerim dar gelirdi."- S. M. Alus
göğüs
Meme
göğüslük
المفضلات