I want to go to America someday.
- Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
I want to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.
Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
You'd better go back home now.
- Şimdi eve geri gitsen iyi olur.
I think we need to go back to Boston.
- Bence Boston'a geri gitmeliyiz.
Who's your favorite heavy metal guitarist?
- Favori heavy metal gitaristin kim?
I went to Kobe, where I first met her.
- Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
I just can't get along with him.
- Onunla anlaşamadım gitti.
Do you know where your dad went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Lastly, she went to America.
- Son olarak o Amerika'ya gitti.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.