Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
- Gold futures were sharply higher.
Bu problemler yakın gelecekte çözülmüş olacak.
- These problems will be solved in the near future.
Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
- There will be an energy crisis in the near future.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
- I see my future wife.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
Seninle birlikte bir gelecek görüyorum.
- I see a future with you.
Gelecek gerçekten parlak görünüyor.
- The future looks really bright.
İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
- Gold futures were sharply higher.
There is no future in dwelling on the past.
... into the long futures. ...
... local weather futures. ...