Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
- Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.
Tom bana eğlenceli bir kısa mesaj gönderdi.
- Tom sent me a funny text message.
Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik.
- We saw a funny program on TV.
Postacının henüz gelmemesi tuhaf.
- It is funny that the mailman hasn't come yet.
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
The milk smelt funny so I poured it away.
... funnily enough, I love Paris as a city, funnily enough. ...