Nitelik, nicelikten baskın çıkar.
- Quality trumps quantity.
Nicelik değil, nitelik.
- Quality, not quantity.
Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
- We are always aiming at improving the quality of service.
Kaliteyi miktara tercih ederim.
- I prefer quality to quantity.
Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.
- My stereo set is inferior to yours in sound quality.
Ses kalitesi önemlidir.
- Sound quality matters.
Cankurtaran yüksek kaliteli malzemelerden yapılmış olmalıdır.
- The life preserver must be made of high quality materials.
Bu el yapımı eşyalar kalite olarak farklıdır.
- These hand-made articles differ in quality.