fulness, plenty, content, part of a carriage

listen to the pronunciation of fulness, plenty, content, part of a carriage
الإنجليزية - التركية

تعريف fulness, plenty, content, part of a carriage في الإنجليزية التركية القاموس.

fill
doldurmak

Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız. - We've got to fill this hole with something.

Bu başvuru formunu Fransızca doldurmak zorunda mıyım? - Do I have to fill out this application form in French?

fill
{i} dolduracak miktar
fill
yayılmak
fill
bürümek
fill
(Havacılık) atkı
fill
karşılamak
fill
yapmak
fill
doyurmak
fill
kaplamak
fill
{f} doldur

Bu vazoyu suyla doldurdu. - She filled this vase with water.

Kavanozları suyla doldur. - Fill the jars with water.

fill
icra etmek
fill
istiap haddi
fill
ek
fill
{f} şişmek
fill
(isim) dolduracak miktar, dolusu, doyma, doyumluk
fill
(fiil) doldurmak, şişirmek, doyurmak, dolgu yapmak, dolmak, şişmek
fill
{f} dolmak
fill
hazırlamak dolumluk
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} fill
fulness, plenty, content, part of a carriage
المفضلات