Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- Por fuera este edificio no es notable, pero si mira usted adentro, hay un hermoso patio interior.
Dışarıda bekleyen bir taksi var.
- Hay un taxi esperando fuera.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- Por fuera este edificio no es notable, pero si mira usted adentro, hay un hermoso patio interior.
Dışarıda bekleyebilir misin?
- ¿Puedes esperar fuera?
Tüm arkadaşlarım şehir dışındalar.
- Todos mis amigos están fuera de la ciudad.
Dışarıda bekleyen bir taksi var.
- Hay un taxi esperando fuera.
Dışarıda bekleyebilir misin?
- ¿Puedes esperar fuera?
Keep an eye on the baby while I am away.
- Échale un ojo al bebé mientras estoy fuera.
She was in charge of the office while I was away on a trip to Kyoto for a week.
- Ella estaba a cargo de la oficina mientras yo estaba fuera por una semana en un viaje a Tokio.
If I were you, I would accept his offer.
- Yo si fuera tú, aceptaría su oferta.
Our calculations show that the rocket is off its course.
- Nuestros cálculos muestran que el cohete está fuera de su rumbo.