Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
- I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.
- The lake has frozen over but I'm not sure the ice is strong enough to walk on.
Dondurulmuş yoğurda can atıyorum.
- I'm dying for frozen yogurt.
Buraya dondurulmuş balık getir.
- Bring the frozen fish here.
Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.
- The night was so chilly that when I returned I was almost frozen.
Çok soğuk vardı, bu nedenle göl dondu.
- It's been very cold, so the lake is frozen.
Neredeyse donarak ölüyorduk.
- We were nearly frozen to death.
İliklerime kadar dondum.
- I was frozen to the bone.
... freeze absolutely everything. What it means is you make some investments somewhere and ...
... veterans. That we should freeze it for three years. So, in the immediate term, we make ...