Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
- Tom occasionally visited Mary at her parents' house.
Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.
- The mother occasionally reread her son's letter.
Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
- There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.
Onlar bazen buraya gelir.
- They come here occasionally.
Robert ara sıra beni ziyaret eder.
- Robert occasionally visits me.
Ara sıra Tom'a rastlarım.
- I run into Tom occasionally.
Flames could still be seen from town flaring up occasionally on a hill dotted with emergency vehicles.