Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
Bundan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?
- What conclusions can be drawn from this?
Tarihin bize öğrettiği şey insanların ondan bir şey öğrenmemiş olmasıdır.
- What history teaches us is that men have never learned anything from it.
Bir dereceye kadar, biz hepimiz ondan muzdaribiz.
- We all suffer from it to some degree.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.
- It was wise of you to keep away from him.
Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
O bir hile ile parayı ondan aldı.
- He got the money from her by a trick.
Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
- I didn't expect such a nice present from you.
Ben haftalardır senden haber almak için can atıyorum.
- I've been looking forward to hearing from you for weeks.