تعريف from that في الإنجليزية التركية القاموس.
- from it
- ondan
Tarihi değiştiremeyiz ama ondan öğrenebiliriz.
- We can't change history, but we can learn from it.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
- from him
- ondan
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.
- It was wise of you to keep away from him.
- from his
- histen
- from her
- ondan
Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
Çok geçmeden ondan haber alacağımızı umuyorum.
- I hope it won't be long before I hear from her.
- from this
- bundan
Bundan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?
- What conclusions can be drawn from this?
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
- from you
- senden
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
- I didn't expect such a nice present from you.
