Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.
Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı.
- Tom caught Mary snooping through his stuff.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
- The squirrel chewed through the power cable.
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
- In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
- The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
- The burglar got in through a broken window.
Tom banyo penceresinden içeriye girdi.
- Tom got in through the bathroom window.
O, gece süresince çalıştı.
- He worked through the night.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
O gün boyunca İngilizce duyar.
- She hears English all through the day.
Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü.
- The dog kept barking all through the night.
Others slept; he worked straight through.
The end-to-end trip takes about forty minutes.