Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
O bir hile ile parayı ondan aldı.
- He got the money from her by a trick.
Bir dereceye kadar, biz hepimiz ondan muzdaribiz.
- We all suffer from it to some degree.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
Ondan henüz haberim yok.
- I have had no news from him yet.
Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.
- It was wise of you to keep away from him.
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I need a little help from you.
... HA. I MISS HER SO MUCH. ...
... worked her way up to become a vice president of a local bank, but she hit the glass ceiling. ...