Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.
- I drove as fast as I legally could.
Kocasını yasal olarak boşadı.
- She has legally divorced her husband.
O yasal olarak bağlayıcı değil.
- It's not legally binding.
Legally, I think you are covered, but there are angry guys with baseball bats outside.