Titremelerden sonraki sıcaklık bizi mest etti.
- The warmth after the chills intoxicated us.
Ben şarabı daha çok soğutmak istiyorum.
- I want to chill the wine more.
Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
- Tom felt a chill go up his spine.
Tom sırtından aşağı inen bir ürperti hissetti.
- Tom felt a chill go down his back.
It's so wonderful to smell freshly made coffee!
- Es ist so toll, frisch gemachten Kaffee zu riechen.
I like the smell of freshly-baked bread.
- Ich mag den Geruch frisch gebackenen Brotes.