Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı.
- On the table, there was a plate with three fried eggs on it.
İki tane kızarmış yumurta ve kahve, lütfen.
- Two fried eggs and coffee, please.
Oğlum sahanda yumurtayı sevmez.
- My son does not like fried egg.
Bugünkü kahvaltım: peynirli tost üzerine sahanda yumurta.
- For my breakfast today: fried egg on toast with cheese.
fried-egg sandwich.