frequently; many times; not seldom

listen to the pronunciation of frequently; many times; not seldom
الإنجليزية - التركية

تعريف frequently; many times; not seldom في الإنجليزية التركية القاموس.

often
sık sık

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım. - I often play tennis after school.

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

often
sıkça

Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor. - We often hear about an energy crisis these days.

Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil. - I see him singing, but this isn't often.

often
çoğunlukla

Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor. - From my own experience, illness often comes from sleeplessness.

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

often
çoğu

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

Zenginler çoğu kez pintidirler. - The rich are often misers.

often
çoğu kez

Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder. - Cheese often lures a mouse into a trap.

Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar. - Tom and his friends often play cards until after midnight.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
الإنجليزية - الإنجليزية
often
frequently; many times; not seldom
المفضلات