frequently, many times

listen to the pronunciation of frequently, many times
الإنجليزية - التركية

تعريف frequently, many times في الإنجليزية التركية القاموس.

often
sık sık

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım. - I often play tennis after school.

Sık sık Londra'ya giderim. - I often go to London.

often
sıkça

Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil. - I see him singing, but this isn't often.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

often
çoğunlukla

Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir. - A totally ordered set is often called a chain.

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

often
çoğu

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

often
çoğu kez

Zenginler çoğu kez pintidirler. - The rich are often misers.

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir. - Crime has often been related to poverty.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
الإنجليزية - الإنجليزية
often
frequently, many times
المفضلات