frequent or common

listen to the pronunciation of frequent or common
الإنجليزية - التركية

تعريف frequent or common في الإنجليزية التركية القاموس.

regular
{s} düzenli

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler. - Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur. - Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.

regular
{i} müdavim

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım. - If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.

regular
muntazam
regular
(Tıp) regüler
regular
(Ticaret) usulüne uygun
regular
(Biyokimya) kuramsal
regular
mutat
regular
sıradan

Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım. - I'm just a regular office worker.

regular
güzel biçimli
regular
tam
regular
{s} inişleri ve çıkışları olmayan
regular
{s} uzman
regular
Katolik papazı
regular
{i} gedikli
regular
{s} kurallı

Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil. - Turkish is a very regular and logical language.

regular
{i} muvazzaf asker
regular
nizami asker
regular
{s} meslekten
regular
{s} devamlı (müşteri)
الإنجليزية - الإنجليزية
regular
frequent or common

    الواصلة

    fre·quent or com·mon

    التركية النطق

    frikwınt ır kämın

    النطق

    /ˈfrēkwənt ər ˈkämən/ /ˈfriːkwənt ɜr ˈkɑːmən/
المفضلات