french fries.

listen to the pronunciation of french fries.
الإنجليزية - التركية
Patates kızartması

Tom bir torba patates kızartması yiyor. - Tom is eating French fries out of a bag.

Tom pizza ve patates kızartmasını seviyor. - Tom loves pizza and French fries.

chips
{i} cips

Patates cipsinde çok gıda yok. - There isn't much nutrition in potato chips.

Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu. - Tom offered Mary and John some potato chips.

chips
mikroçip
chips
(Gıda) kızarmış patates
french fries
patates tava
fries
(Gıda) kızarmış patates
French fries
kızarmış parmak patates
french fries
cips
French fries
kızarmış patates
french fries
Fransız kızartması

Belçikalılar, Fransız kızartmasının Fransız değil, Belçikalı olduğunu iddia ediyorlar. - Belgians claim that French fries are not French but Belgian.

Biraz Fransız kızartması lütfen. - Some French fries, please.

chips
(İnşaat) talaş parçacıkları
chips
{i} patates kızartması

Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim. - I love rabbits ... with chips and a good glass of wine.

Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim. - I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.

الإنجليزية - الإنجليزية
freedom fries
hot chips
Alternative capitalization of french fries
Strips of deep fried potatoes. These potatoes have been frenched (cut into strips)
chips
French fries are long, thin pieces of potato fried in oil or fat
strips of potato fried in deep fat
potatoes cut into strips and then deep-fried in oil, french-fried potatoes, fries
fries
french fries.
المفضلات