Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
- They drove wagons and carried supplies.
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
- The car and seat number are written on the ticket.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Dün gece arabam çalındı.
- I had my car stolen last night.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.