Eşiniz ne iş yapıyor?
- Was macht Ihre Frau beruflich?
Eşi daha yeni doğum yapmış.
- Seine Frau hat vor Kurzem entbunden.
Çiçekleri tutan o kadın kimdir?
- Wer ist die Frau, die die Blumen hält?
Sevdiğim kadına ihanet etmek istemedim.
- Ich wollte die Frau, die ich liebe, nicht betrügen.
Mary bir baştan çıkaran kadın.
- Mary is a femme fatale.
How to arouse a woman's desire?
- Wie weckt man die Begierde einer Frau?
I saw a woman in black.
- Ich habe eine Frau in Schwarz gesehen.