Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor.
- They want to photograph every city.
Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu.
- All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
Babama fotoğrafımı çektirdim.
- I had my photograph taken by my father.
Fotoğrafçılık, şimdi sanatın yeni bir formu olarak kabul edilmektedir.
- Photography is now considered a new form of art.