الإنجليزية - التركية
تعريف formerly; in the past في الإنجليزية التركية القاموس.
- erstwhile
- {s} bir zamanlarki
- in the past
- evvelden
- erstwhile
- sabık
- erstwhile
- önceden
- erstwhile
- eski
- in the past
- maziye
- erstwhile
- eskiden
- erstwhile
- vaktiyle
- erstwhile
- bir zamanlar
- in the past
- geçmişte
Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim.
-In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.
Geçmişte her şey daha iyiydi.
-Everything was better in the past.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف formerly; in the past في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- erstwhile
- in the past
- in days gone by, in times gone by, once upon a time
المصطلحات ذات الصلة
formerly; in the past
النطق
Resimler
السابق
المفضلات