Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.
- When I was young I used to pray for a bike. Then I realized that God doesn't work that way. So I stole a bike and prayed for forgiveness.
Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.
- Dan begged Linda for forgiveness.
Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.
- Tom begged Mary for forgiveness.
Her şeyi anlamak her şeyi affetmektir.
- To understand all is to forgive all.
Dünyada yapacak en zor şeylerden biri affetmektir.
- One of the toughest things in the world to do is forgive.
Yalan söylediğim için beni affet,lütfen.
- Please forgive me for telling a lie.
Yalan söyledim. Lütfen affet.
- I lied. Please forgive.
Tom, Tanrı'dan kendisini bağışlamasını istedi.
- Tom asked God to forgive him.
Tom muhtemelen bunu yaptığı için bağışlanmayacak.
- Tom won't likely be forgiven for doing that.
Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.
- Tom begged Mary for forgiveness.