تعريف forces في الإنجليزية التركية القاموس.
- güçler
Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
- The Japanese military forces seemed too strong to stop.
Japon ve Amerikan güçleri hâlâ acımasızca mücadele ediyorlardı.
- Japanese and American forces were still fighting bitterly.
- kuv
- güç birliği
- kuvvetleri
- kuvvetler
- force
- zorlamak
Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu.
- Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
- force
- zorlama
Tom beni herhangi bir şey yapmaya zorlamadı.
- Tom didn't force me to do anything.
İstemiyorsan kendini yemeye zorlama.
- Don't force yourself to eat if you don't want to.
- force
- kuvvet
Hoover, Amerikan kuvvetlerini Nikaragua'dan geri çekti.
- Hoover withdrew American forces from Nicaragua.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
- force
- {f} baskı yapmak
- force
- {f} mecbur etmek
- force
- güç
Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
- The Japanese military forces seemed too strong to stop.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
- forces of production
- üretici güçler
- forces allocated to nato
- (Askeri) NATO'YA TAHSİSLİ KUVVETLER: Bir millet tarafından (1) NATO kuruluşuna verilmiş (2) NATO'ya ayrılmış veya (3) sefer için NATO'ya ayrılmış kuvvet kategorilerinden; NATO hesabına hazır bulundurulacak kuvvetler. Ayrıca bak. "assigned forces", "earmarked for assignment", "earmarked for assignment on mobilization", "force" ve "NATO Forces"
- forces at support
- mesnet kuvveti
- forces polygon
- kuvvetler poligonu
- forces triangle
- kuvvetler üçgeni
- follow forces attack
- (Askeri) artçı kuvvetler taarruzu
- foreign forces
- (Politika, Siyaset) dış mihraklar
- force
- baskı
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
- She forced him to eat his vegetables.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
- Public pressure forced the army to act.
- force
- {f} sıkıştırmak
- force
- {i} kudret
- force
- birlik
Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.
- In the first few hours of the battle, Union forces were winning.
Birlik, düşmanın saldırılarına karşı cesurca direndi.
- The force held out bravely against their enemy's attacks.
- force
- {i} şiddet
- force
- {i} yürürlük
Onlar geri yürürlükte olacak.
- They will be back in force.
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
- force
- {i} zor
Çocuğu yemesi için zorlama.
- Don't force the child to eat.
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
- force
- etki
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
- allied forces
- (Askeri) müttefik kuvvetler
- armed forces
- askeri kuvvetler
- armed forces courier
- (Askeri) silahlı kuvvetler kuryesi
- axial forces
- aksiyal
- component forces
- bileşen kuvvetler
- conventional forces
- (Askeri) konvansiyonel kuvvetler
- couple of forces
- kuvvetler çifti
- escort forces
- (Askeri) refakat kuvvetleri
- external forces
- (Askeri,Jeoloji,Teknik) dış kuvvetler
- force
- angarya
- force
- (Politika, Siyaset) yasadışı şiddet
- force
- {f} zorla
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
- The force of the wind made it difficult to walk.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
- force
- (Biyokimya) erk
- force
- yükseltmek fiyat
- force
- (Kanun) meriyet
- force
- muteber
- force
- zecir
- force
- icbar etmek
- force
- (İnşaat) yük
- force
- (Tıp) fors
- force
- itmek
- force
- kuvve
Amerikan kuvvetleri geri çekildi.
- American forces were withdrawn.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
- Rebel forces prepared to fight.
- force
- geçerli
Jülyen takvimi Rusya'da geçerliydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
- friction forces
- sürtünme kuvvetleri
- inertia forces
- atalet kuvvetleri
- internal forces
- iç kuvvetler
- join forces
- (deyim) birleşmek
- join forces
- (deyim) güçlerini birleştirmek
- national forces
- (Askeri) kuvay-ı milliye
- reaction forces
- (Askeri) reaksiyon kuvvetleri
- remaining forces
- (Askeri) elde kalan kuvvetler
- resolution of forces
- kuvvetlerin bölünmesi
- security forces
- güvenlik kuvvetleri
- security forces
- emniyet güçleri
- security forces
- güvenlik güçleri
- shear forces
- (Fizik) sıyırma kuvvetleri
- special forces
- (Askeri) özel kuvvetler
Özel kuvvetlerde görev yapmak heyecan vericiydi.
- Serving in the special forces was exciting.
Başkanın oğlu özel kuvvetlere başkanlık ediyor.
- The president's son leads the special forces.
- training forces
- (Askeri) eğitim kuvvetleri
- turkish armed forces
- (Askeri) türk silahlı kuvvetleri
- turkish naval forces
- (Askeri) türk deniz kuvvetleri
- unconventional warfare forces
- (Askeri) gayri nizami harp kuvvetleri
- armed forces
- silahlı kuvvet
Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.
- The armed forces occupied the entire territory.
Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
- The armed forces succeeded in occupying the entire territory.
- armed forces
- silahlı kuvvetler
Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.
- The armed forces occupied the entire territory.
Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
- The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
- armed forces censorship
- silahlı kuvvetler sansürü
- enter into forces
- yürürlüğe girmek
- equilibrium of forces
- kuvvetler dengesi
- force
- (ısı vererek bitkiyi) vaktinden önce olgunlaştırmak
- force
- inandırma gücü
- force
- ikna gücü
- force
- hüküm
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
- My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.
- land forces
- kara kuvvetleri
- naval forces
- deniz kuvvetleri
- repulsive forces
- itici güçler
- triangle of forces
- kuvvetler üçgeni
- Allied Land Forces Southeastern Europe
- güneydoğu avrupa müttefik kara kuvvetleri
- Ground forces; army
- (Askeri) Kara kuvvetleri
Dictionary already has "Hava kuvvetleri" and "Deniz Kuvvetleri". This is even more common in newspapers.
- Joint Forces Command
- (Askeri) Müşterek Kuvvetler Komutanlığı
- United Nations Peacekeeping Forces
- Birleşmiş Milletler Barış Gücü
- commonwealth forces
- topluluğu kuvvetleri
- destructive external forces
- yıkıcı dış güçler
- disciplinary forces
- kuva-yi inzibatiye
- endogenous forces
- içgüçler
- exogenous forces
- disgüçler
- gravitational forces
- yerçekimi kuvvetleri
- intermediate-range nuclear forces
- orta menzilli nükleer güçler
- mining market forces
- madencilik piyasa güçleri
- opposite forces
- zıt yönlü kuvvetler
- relieving forces
- kuvvetler rahatlatma
- scale of forces
- kuvvetler ölçeği
- tank forces
- tank kuvvetleri
- unbalanced forces
- denksiz kuvvetler
- Air Force Reserve Command; Armed Forces Recreation Center
- (Askeri) Hava Kuvvetleri İhtiyat Kuvveti Komutanlığı; Hava Kuvvetleri Eğlence ve Dinlenme Merkezi
- Air Force contract augmentation program; Armed Forces contract augmentation prog
- (Askeri) Hava Kuvvetleri sözleşme takviye programı; Silahlı Kuvvetler sözleşme takviye programı
- Air Force forces
- (Askeri) Hava Kuvvetleri
- Air Force special operations forces
- (Askeri) Hava Kuvvetleri özel harekat kuvvetleri
- Allied Air Forces Central Europe (NATO)
- (Askeri) Orta Avrupa Müttefik Hava Kuvvetleri (NATO)
- Allied Air Forces North West Europe (NATO)
- (Askeri) Kuzey Batı Avrupa Müttefik Hava Kuvvetleri (NATO)
- Allied Air Forces Southern Europe (NATO)
- (Askeri) Güney Avrupa Müttefik Hava Kuvvetleri (NATO)
- Allied Forces Central Europe (NATO)
- (Askeri) Orta Avrupa Müttefik Kuvvetleri (NATO)
- Allied Forces North West Europe (NATO)
- (Askeri) Kuzey Batı Avrupa Müttefik Kuvvetleri (NATO)
- Allied Forces Northern Europe (NATO)
- (Askeri) Kuzey Avrupa Müttefik Kuvvetleri (NATO)
- Allied Forces, South (NATO)
- (Askeri) Güney Avrupa Müttefik Kuvvetleri (NATO)
- Allied Land Forces Central Europe (NATO)
- (Askeri) Orta Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri (NATO)
- Allied Land Forces Southern Europe (NATO)
- (Askeri) Güney Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri (NATO)
- Armed Forces Examining and Entrance Station
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler İmtihan ve Giriş Yeri
- Armed Forces Identification Review Board
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Teşhis Adli Müşavirlik İnceleme Kurulu
- Armed Forces Medical Intelligence Center
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Sıhhiye İstihbarat Merkezi
- Armed Forces Professional Entertainment Overseas
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Denizaşırı Bölgeler Personel Dinlenme Merkezi
- Armed Forces Radio and Television Service
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Radyo ve Televizyon Hizmeti
- Armed Forces Radiobiology Research Institute
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Radyobiyoloji Araştırma Enstitüsü
- Armed Forces Staff College; United States Air Force specialty code
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Kurmay Akademisi; Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri ihtisas kod numarası
- Armed Forces medical examiner
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler tıbbi muayene görevlisi
- Army forces
- (Askeri) Kara Kuvvetleri
- Army special operations forces
- (Askeri) Kara Kuvvetleri özel harekat kuvvetleri
- Canadian Air Force; Combat Air Forces; commander, airborne/air assault force
- (Askeri) Kanada Hava Kuvvetleri; Muharebe Hava Kuvvetleri; Hava İndirme/ Hava Taarruz Kuvveti Komutanı
- Combined Forces Command, Korea
- (Askeri) Kore Müşterek Kuvvet Komutanlığı
- Commander in Chief, Air Forces Atlantic
- (Askeri) Atlantik Hava Kuvvetleri Başkomutanı
- Commander in Chief, Army Forces Atlantic
- (Askeri) Atlantik Kara Kuvvetleri Başkomutanı
- Commander in Chief, Combined Forces Command
- (Askeri) Müşterek Kuvvetler Komutanlığı Başkomutanı
- Commander in Chief, Pacific Air Forces
- (Askeri) Pasifik Hava Kuvvetleri Başkomutanı
- Commander in Chief, United States Naval Forces, Europe
- (Askeri) Avrupa'daki ABD Deniz Kuvvetleri Başkomutanı
- Commander, Forces Command
- (Askeri) Kuvvet Komutanı
- Commander, Middle East Forces
- (Askeri) Orta Doğu Kuvvetleri Komutanı
- Commander, Naval Reserve Forces
- (Askeri) Deniz İhtiyat Kuvveti Komutanı
- Commander, United States Army Forces, Central Command
- (Askeri) ABD Merkez Komutanlığı K.K.K
- Commander, United States Forces, Azores
- (Askeri) Birleşik Devletler Azor Adaları Kuvvetleri Komutanı
- Commander, United States Forces, Iceland
- (Askeri) Birleşik Devletler İzlanda Kuvvetleri Komutanı
- Commander, United States Forces, Japan
- (Askeri) Birleşik Devletler Japonya Kuvvetleri Komutanı
- Commander, United States Forces, Korea
- (Askeri) Birleşik Devletler Kore Kuvvetleri Komutanı
- Commander, United States Marine Forces, Central Command
- (Askeri) ABD Merkez Komutanlığı Dz.K.K
- Commanding General, Fleet Marine Forces, Atlantic
- (Askeri) Atlantik Donanma Deniz Piyade Kuvveti Komutanı
- Commanding General, Fleet Marine Forces, Pacific
- (Askeri) Pasifik Atlantik Donanma Deniz Piyade Kuvveti Komutanı
- Iceland Defense Forces
- (Askeri) İzlanda Savunma Forces
- Immediate Reaction Forces (NATO)
- (Askeri) acil mukabele kuvveti (NATO)
- Joint Special Operations Forces Institute
- (Askeri) Müşterek Özel Harekat Kuvvetleri Enstitüsü
- Main Defense Forces (NATO); main distribution frame
- (Askeri) Ana Savunma Kuvvetleri (NATO); ana dağıtım terminali
- Marine Corps Forces, Atlantic
- (Askeri) Atlantik Deniz Piyade Kuvvetleri
- Marine Corps Forces, Europe
- (Askeri) Avrupa Deniz Piyade Kuvvetleri
- Marine Corps Forces, Pacific
- (Askeri) Pasifik Deniz Piyade Kuvvetleri
- Marine Corps forces
- (Askeri) Deniz piyade kuvvetleri
- Navy forces
- (Askeri) Deniz Kuvvetleri
- Office of the Armed Forces Medical Examiner
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Sıhhi Denetim Dairesi
- Pacific Air Forces
- (Askeri) Pasifik Hava Kuvvetleri
- Southern Command Air Forces
- (Askeri) Hava Kuvvetleri Güney Komutanlığı
- Space Air Forces
- (Askeri) Uzay Hava Kuvvetleri
- Standing Naval Forces, Atlantic (NATO)
- (Askeri) Atlantik Hazır Deniz Kuvveti
- Unified Action Armed Forces
- (Askeri) Kara Birlikleri Müşterek Harekatı
- United States Air Force, Special Operations Forces
- (Askeri) Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri Özel Harekat Kuvvetleri
- United States Air Forces in Europe
- (Askeri) Avrupa'daki Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri
- United States Air Forces, Pacific Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri Pasifik Komutanlığı
- United States Army Forces Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Kara kuvvetleri Komutanlığı
- United States Central Command Air Forces
- (Askeri) Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri Merkze Komutanlığı
- United States Forces, Azores
- (Askeri) Birleşik Devletler Azor Kuvvetleri
- United States Forces, Japan
- (Askeri) Birleşik Devletler Japonya Kuvvetleri
- United States Forces, Korea
- (Askeri) Birleşik Devletler Korte Kuvvetleri
- United States Joint Forces Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Müşterek Kuvvetler Komutanlığı
- United States Naval Forces, Central Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı
- United States Naval Forces, Europe
- (Askeri) Birleşik Devletler Avrupa Deniz Kuvvetleri
- United States Navy Forces, Southern Command
- (Askeri) Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri, Güney Komutanlığı
- adhesive forces
- (Nükleer Bilimler) adezyon kuvvetleri
- aerospace forces
- (Askeri) HAVA-UZAY KUVVETLERİ: Hava uzay sahası içinde askeri maksatlarla faaliyette bulunan bütün araçları, bu araçlara ait teçhizatı ve icabında, silah ve mürettebatı içine alan kuvvetler tayyare, füze, hava-uzay araçları ve uzay araçlarını ihtiva eder. Ayrıca bakınız: "aerospace vehicle"
- aerospace forces
- (Askeri) hava-uzay kuvvetleri
- aggressor forces
- (Askeri) MÜTECAVİZ KUVVETLER: Saldırgan bir askeri harekata katılan kuvvetler. Eğitim tatbikatları kapsamında manevra ve tatbikatların gerçekliğini artırmak için düşman olduğu varsayılan kuvvetler. Bu yöntem daha az gerçekçi olan "kırmızı" ve "mavi" orduların yerini almıştır
- air forces
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ: Bak. "United States Air Force"
- air reserve forces
- (Askeri) HAVA İHTİYAT KUVVETLERİ: A. B. D. Hava Milli Muhafız Teşkilatı birlik, teşkil ve mensuplarıyla hava kuvvetleri ihtiyatını içine alan bütün ihtiyatlar
- air transported forces
- (Askeri) HAVA YOLUYLA TAŞINAN BİRLİK: Hava yoluyla nakledilen bir birliktir. Ayrıca bakınız: "force (s) "
- allied command europe mobile forces
- (Askeri) Avrupa Müttefik Komutanlığı Seyyar
- allied forces
- (Askeri) MÜTTEFİK KUVVETLER: Bak. "allied"
- american expeditionary forces
- (Askeri) AMERİKAN SEFERİ KUVVETLERİ: AMERICAN MISSION FOR AID TO TURKEY: TÜRKİYE'DEKİ AMERİKAN YARDIM KURULU
- amphibious striking forces
- (Askeri) AMFİBİ VURUCU KUVVETLER: Komşu kara bölgelerinde düşman mukavemetinin olduğu yerlerde harekatı başlatmak ve/veya yürütmek için denizden askeri zorlamaya muktedir kuvvetler
- antisubmarine warfare forces
- (Askeri) DENİZALTI SAVUNMA HARBİ KUVVETLERİ: Esas itibariyle denizaltı savunma faaliyetleri için teşkil edilmiş kuvvetler. Su üstü teknelerinden, uçaklardan, denizaltılardan veya bunlardan bir kaçının karışımından ve lüzumlu destek unsurlarından meydana gelir
- armed forces
- (isim) silâhlı kuvvetler
- armed forces
- {i} silâhlı kuvvetler
Silahlı kuvvetler bütün bölgeyi ele geçirmede başarılıydı.
- The armed forces succeeded in occupying the entire territory.
Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.
- The armed forces occupied the entire territory.
- armed forces
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER: Bir ülkenin veya ülkeler topluluğunun askeri kuvvetleri. Ayrıca bakınız: "forces"
- armed forces censorship
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER SANSÜRÜ: Silahlı kuvvetlere mensup şahıslara veya bu kuvvetlere refakat eden yada hizmet gören kimselere ait, gelen ve giden şahsi haberleşmelerin incelenmesi ve kontrolu. Ayrıca bakınız: "censorship"
- armed forces college
- (Askeri) silahlı kuvvetler akademisi
- armed forces courier
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER KURYESİ: Silahlı kuvvetler kurye hizmet görevlerini ifa etmek üzere atanan ve silahlı kuvvetler kurye hizmeti kimlik kartına sahip bir subay. Ayrıca bakınız: "courier"
- armed forces courier service
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER KURYE HİZMETİ: Subay kuryeler tarafından, muhafaza altında teslim ve tesellümü gerektiren dökümanların emin bir şekilde ve süratle gönderilmesi için mevcut usullerden birini temin eden Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerinin müşterek bir bürosu
- armed forces courier station
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER KURYE GÖREVİ: Silahlı Kuvvetler kurye hizmetlerine ait malzemenin kabulü, işlem görmesi ve gönderilmesi için ilgili askeri daire tarafından onaylanan ve karargah, Silahlı Kuvvetler kurye hizmeti tarafından resmen belirlenen bir kara, deniz veya hava kuvvetleri faaliyeti
- armed forces disciplinary control board
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER DİSİPLİN KONTROL KURULU: Bir veya daha çok kuvvete mensup komutanı temsil eden subaylardan oluşan ve kendi sorumluluk bölgesi içindeki Silahlı kuvvetler personelinin disiplini, sağlığı, morali ve refahı üzerinde olumsuz etki yapabilecek durumları inceleyen ve giderilmesine çalışan bir kurul
- armed forces examining station
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER MUAYENE İSTASYONU: Silahlı kuvvetlerin Dört Sınıfı ve İhtisas Ayırma Hizmeti (Selective Service) tarafından, kendisine havale edilen gönüllü veya celp durumundaki şahısların zihni ve bedeni niteliklerini tayin için kurulmuş bir teşkil
- armed forces induction station
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER ASKERLİK ŞUBESİ: Şahısların silahlı kuvvetlerine celp suretiyle alınma durumlarını tespit ve elverişli görülenleri kabul edip çeşitli sınıflara tahsis için kurulmuş bir teşkil
- armed forces industrial college
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER ENDÜSTRİ AKADEMİSİ: Bak. "Industrial College of the Forces". ARMED FORCES INFORMATION AND EDUCATION DIVISION: SİLAHLI KUVVETLER HALKLA MÜNASEBETLER VE ÖĞRETİM DAİRESİ
- armed forces information school
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER OKULU: Milli savunma bakanlığının murakabesi altında çalışan, müşterek bir öğretim müessesesi. Basın ve halkla ilişkiler ile ilgili sahalarda, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri tarafından ihtiyaç gösterilen uzmanların birleşik askeri eğitimini sağlar
- armed forces institute of pathology
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER PATOLOJİ ENSTİTÜSÜ
- armed forces intelligence
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER İSTİHBARATI: Stratejik istihbaratın yabancı devletler silahlı kuvvetleriyle ilgili kısmı
- armed forces medical procurement agency
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER TIBBİ TEDARİK BÜROSU: ARMED FORCES OF THE UNITED STATES: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ SİLAHLI KUVVETLERİ: Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri, Deniz Piyadeleri ve sahil korumanın bütün kısımlarını müştereken belirtmek üzere kullanılan bir terim
- armed forces police
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER İNZİBATI: Birden çok kuvvetin devamlı garnizon dışı inzibat merkezleri bulundurduğu toplu yerlerde faaliyette bulunan müşterek kuvvetler inzibat teşkilatı mensupları
- armed forces police
- (Askeri) silahlı kuvvetler inzibatı
- armed forces press service
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER BASIN HİZMETİ
- armed forces procurement regulations
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER TEDARİK YÖNETMELİĞİ: A. B. D. 10 sayılı Kanun 137 nci Bölümün verdiği yetki dahilinde, ikmal maddeleri ve hizmet tedariki ile ilgili Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri müşterek usullerini gösterir yönetmelik
- armed forces qualification test
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER NİTELİK TESTİ: Gönüllü ve celp suretiyle silahlı kuvvetlere verileceklerin zeka durumlarını tayin için yapılan test. Nitelik sahibi insan gücünü Silahlı kuvvetlerden her birine, zeka kategorilerine dayanarak dağıtımını temin için faydalanılır
- armed forces radio service
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER (RADYO) TELSİZ HİZMETİ
- armed forces reserve center
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER İHTİYAT EĞİTİMİ MERKEZİ: A. B. D. Müşekkel İhtiyat Birlikleri ile Kara Ordusu Müşekkel İhtiyat Personelinin eğitimi için faydalanılan bir iş yeri, faaliyet merkezi veya tesis
- armed forces reserve medal
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER İHTİYATLIK HİZMETİ MADALYASI: A. B. D. Silahlı Kuvvetleri Müşekkel İhtiyat Asli unsurlarından birinde arasız 12 yıl içinde 10 yıl hizmet görenlere verilen bir madalya. Ayrıca bak "ten years device"
- armed forces screen reports
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER SİNEMA HABERLERİ: Kara Kuvvetleri tarafından hazırlanan 20: 30 dakikalık sinema filmleri. Bu filmlerde daha çok, yeni askeri gelişmeler veya askerleri ilgilendiren diğer konulara ait üç veya dört değişik durum gösterilir
- armed forces special weapons project
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER ÖZEL SİLAHLAR PROJESİ
- armed forces staff college
- (Askeri) SİLAHLI KUVVETLER HARP AKADEMİSİ: Genelkurmaya (Müşterek Kurmay Başkanları Heyetine) bağlı bir öğretim müessesesi. Bu müessese; muharip ve yardımcı sınıflara mensup bütün yüksek rütbeli subaylara, kendi sınıfları dışındaki branşların taktik ve stratejileri hakkında bilgi verir; Daha sonra, müşterek ve kombine (birleşik) harekat hakkında kombine bir bilgi sağlar. ARMED MINE (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, NATO) (DOD, NATO): KURULU MAYIN: Bütün emniyet araçlarının sökülmüş olduğu ve mayın dök'wn işleminden sonra bütün otomatik emniyet tertibatının ve/veya geciktirme mekanizmalarının faaliyete geçmiş olduğu bir mayın, Böyle bir mayın, bir hedef sinyalini, etkisini veya temasını almaya hazır olacaktır. Ayrıca bakınız: "mine". ARMED MINE (AMERİKAN SAVUNMA KURULU): KURULU MAYIN: Faaliyete geçmeye hazır bir mayın. Ayrıca bakınız: "mine". ARMED RECONNAISSANCE (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU): SİLAHLI KEŞİF: Önceden kararlaştırılmış hedeflere değil de, tahsis edilmiş genel bölgelerde veya görevlendirilen ulaştırma yolları üzerinde rastlayacağı düşman malzemesi, personeli veya tesisleri nevinden hedefleri tespit ve bunlara taarruz amacı güden bir görev
- armed forces staff college
- (Askeri) Silahlı Kuvvetler Harp Akademisi
- army air forces weather service
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ METEOROLOJİ HİZMETİ: Bak. "Air Weather Service"
- army field forces
- (Askeri) ORDU EĞİTİM HİZMETİ: ABD ordusunda; sahrada kullanılan personel ve birliklerin eğitim ile ilgili bütün işlerin genel, idare, nezaret, koordinasyon ve denetlenmesini üzerine alan ve kara kuvvetleri komutanlığına bağlı bulunan makam ve bu makamın gördüğü hizmet. Buna eskiden "Army Ground Forces" denirdi
- army forces
- (Askeri) KARA KUVVETLERİ, ORDU KUVVETLERİ: Bir milletin kara ordularını ifade için kullanılan terim. Ayrıca bakınız: "forces"
- army forces far east
- (Askeri) UZAK DOĞU ORDU KOMUTANLIĞI
- army ground forces
- (Askeri) kara kuvvetleri birlikleri
- army ground forces
- (Askeri) ORDU EĞİTİM HİZMETİ: Bak. "Army field forces"
- army special forces
- (Askeri) KARA ORDUSU ÖZEL KUVVETLERİ: Bak. "United States Army special forces". ARMY'S PROGRAM OF GENERAL EDUCATIONAL DEVELOPMENT: KARA ORDUSU GENEL ÖĞRETİM GELİŞTİRME PROGRAMI: Kara ordusu eğitiminin; orduda verimi -personelin tahsil seviyesini yükselterek- artırmak gayesiyle, fiilen ordu saflarında bulunan bütün personele askerlik dışı akademik ve mesleki öğretim sağlayan kısmı
- assigned forces
- (Askeri) TAHSİSLİ KUVVETLER: Bir harekat komutanlığına veya bir komutanın harekat kontroluna verilmiş bulunan kuvvetler. Ayrıca bakınız: "force (s) ", "earmarked for assignment", "forces allocated to NATO"
- attack carrier striking forces
- (Askeri) UÇAK GEMİSİ VURUCU KUVVETLERİ: Başlıca taarruz silahı uçak gemilerinde üslenmiş hava araçları olan deniz kuvvetleri. Uçak gemisi dışındaki gemiler, birinci derecede, denizaltılara ve hava taarruzlarına, ikinci derecede, su üstü taarruzlarına karşı destek ve perdeleme vazifesi görürler
- balanced collective forces
- (Askeri) DENGELİ MÜŞTEREK KUVVETLER: Bir askeri kuvvette "denge" ihtiyacı; kuvveti meydana getiren unsurların birbirlerini tamamlar şekilde bulunmalarından doğar. Bu kuvvetlerin muhtelif bir tim halinde iş görmesi lazımdır ve "denge" terimi bu türdeki çeşitli unsurlar nispetinin, eldeki kuvvete, aldığı vazifeyi müessir ve verimli şekilde icra için en iyi teşkil edilme imkanı verdiğini anlatır. İki veya daha çok millete uygulanması halinde "dengeli müşterek kuvvet", birden çok milletin verdiği bir veya daha çok sınıftan meydana gelen ve toplam kuvveti ile terkibi, planladığı özel vazifeyi en iyi yerine getirecek durumda olan bir kuvvet olarak ifade edilebilir
- balanced collective forces
- (Askeri) dengeli müşterek kuvvetler
- barrier forces
- (Askeri) BARİYER KUVVETLERİ: Beklenen düşman intikalinin muhtemel rotaları üzerinde düşmanı erken tespit etmek, süratli ihbar sağlamak, geçişini önlemek, ve imha etmek üzere mevzilenmiş hava, su üstü veya su altı birlikleri ve bu birlikleri desteklemek üzere kurulmuş sistem
- barrier forces
- (Askeri) bariyer kuvvetleri
- black forces
- (Askeri) KARA KUVVETLER: Varşova Paktı tatbikatları hakkındaki istihbarat raporlarında, bu tip tatbikatlardaki Varşova Paktı Kuvvetlerini temsil eden birlikleri belirtmek için kullanılan terim
- blue forces
- (Askeri) MAVİ KUVVETLER: NATO tatbikatında, bir dost görevde kullanılan birlikleri gösterir. Ayrıca bakınız: "force"