Onun elleri buz kadar soğuktu.
- Her hands were as cold as ice.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of her hands.
Piyano çalarken büyük ellere sahip olmak küçük ellere sahip olmaktan daha iyidir.
- It's better to have larger hands than smaller hands when playing the piano.
Her zaman bunlardan birine sahip olmak istedim.
- I've always wanted to get my hands on one of these.