Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

force, compel to do something

listen to the pronunciation of force, compel to do something
الإنجليزية - التركية

تعريف force, compel to do something في الإنجليزية التركية القاموس.

coerce
baskı yap

Hırsızlara yardım etmesi için baskı yapıldı. - He was coerced into helping the thieves.

coerce
{f} baskı yapmak
coerce
zorlamak
coerce
zorla yapılan
coerce
tazyik etmek
coerce
zorla

Tom onu imzalamaya zorlanıldığı için sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etti. - Tom claimed that the contract was invalid because he'd been coerced into signing it.

Hiçbir şekilde zorlanmadık. - We haven't been coerced in any way.

coerce
coercion tazyik
coerce
coercive cebri
coerce
baskı

Hırsızlara yardım etmesi için baskı yapıldı. - He was coerced into helping the thieves.

coerce
{f} baskı altında tutmak
coerce
coercionist baskı politikası taraftarı
coerce
{f} mecbur etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} coerce