Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
- For a while she did nothing but stare at me.
Soruyu bir süre düşünüp taşındı.
- She pondered the question for a while.
Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
- I want to leave these packages for a while.
Erkek kardeşi bir süredir kayıp.
- His brother has been missing for a while now.
Ben bir süredir buradayım.
- I've been here for a while.
Tom ve Mary bir süre için birbirlerini göremeyecekler.
- Tom and Mary probably won't see each other for a while.
Bence bir süre için güvenliyiz.
- I think we're safe for a while.
... LARRY PAGE: It was actually a while ago I asked for the ...
... MARVIN CHOW: So while we're on the personal life topic stuff, ...