for the option or decision of

listen to the pronunciation of for the option or decision of
الإنجليزية - التركية

تعريف for the option or decision of في الإنجليزية التركية القاموس.

up to
-e bağlı
up to
-e kalmış
up to
değin
up to
yüksekliğine kadar
up to
ila
up to
önüne
up to
yanına

O onun yanına gitti ve tokalaştı. - He went up to her and they shook hands.

Bir yabancı onun yanına yaklaştı ve saati sordu. - A stranger came up to her and asked her the time.

up to
-e uygun
up to
yeterli

Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim. - I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.

Oldukça yeterli olduğumu hissetmiyorum. - I am not feeling quite up to par.

up to
e kadar
up to
-e kadar
up to
uygun

Onun beklentilerine uygun yaşamalıyım. - I must live up to his expectations.

Onun işi standartlara uygun değil. - His work is not up to standard.

up to
doğru

Bir polis ona doğru geldi. - A policeman came up to him.

Köpek koşarak bana doğru geldi. - The dog came running up to me.

الإنجليزية - الإنجليزية
up to

It’s up to you whether to get the blue one or the red one.

for the option or decision of

    الواصلة

    for the op·tion or de·ci·sion of

    التركية النطق

    fôr dhi ôpşın ır dîsîjın ıv

    النطق

    /ˈfôr ᴛʜē ˈôpsʜən ər dəˈsəᴢʜən əv/ /ˈfɔːr ðiː ˈɔːpʃən ɜr dɪˈsɪʒən əv/
المفضلات