Bunun için tüm sorumluluğu kabul edeceğim.
- I will accept full responsibility for this.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.