تعريف for each; by means of, via; through في الإنجليزية التركية القاموس.
- per
- {e} başına, her bir ... için: two per person kişi başına iki tane
- per
- her bir ... için
- per
- vasıtasıyla
- per
- -da
- per
- her biri için
- per
- başına
Bu ülkede aile başına düşen çocuk sayısı 2'den 1,5'a düştü.
-In this country the average number of children per family fell from 2 to 1.5.
Kişi başına tur kaç para?
-How much is the tour per person?
- per
- -de
- per
- aracılığıvasıtasıyla
- per
- {e} eliyle
- per
- {e} aracılığı ile
- per
- {e} gereğince
- per
- dışarı
Tom dün ön ehliyetini aldı, bu yüzden araba sürmeyi pratik yapmak için babası ile birlikte dışarıda.
-Tom got his learner's permit yesterday, so he's out with his father practicing driving.
Sen dışarıdayken Sato isimli biri seni ziyarete geldi.
-A person named Sato came to visit while you were out.
- per
- tamamen
Pozisyonunuzu tamamen anlayabiliyorum.
-I can understand your position perfectly.
Ben tamamen normalim.
-I'm perfectly normal.
- per
- (Tıp) Vasıtası (yolu) ile
- per
- {e} vasıtasıyla, eliyle; tarafından
- per
- içinden
Mary mükemmel şekilde manikürlü tırnaklarını saçının içinden geçirdi.
-Mary ran her perfectly manicured nails through her hair.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف for each; by means of, via; through في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {e} per