Sam, yaptığı tüm hatalarına rağmen hâlâ çok sevimli bir kişidir.
- For all his faults, Sam is still a very likable person.
Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.
- For all his riches he is not happy.
Kanun herkes için aynıdır.
- The law is equal for all.
O tartışma bir zamanlar karara bağlandı ve herkes için.
- That dispute has been settled once and for all.
Kanun herkes için aynıdır.
- The law is equal for all.
Bugün herkes eğitimi herkes için bir hak olarak görüyor.
- Today everyone regards education as a right for all.
Tom bütün bilgimize göre ölü olabilir.
- Tom might be dead for all we know.
Hepiniz için önemli bir görevim var.
- I have an important mission for all of you.
Bütün servetine karşın, o çok mutlu değildir.
- For all his wealth, he is not very happy.
Sözde psişik güçlerine karşın kendi ölümünü tahmin edemedi.
- For all his supposed psychic powers, he could not predict his own death.
Ona bir kez söyledim ve her şeye rağmen onunla alışverişe gitmedim.
- I told her once and for all that I would not go shopping with her.
Onun hikayesi düzmece görünebilir fakat her şeye rağmen gerçektir.
- His story may sound false, but it is true for all that.
For all his protests, he was forced to have a bath.
For all x in A, x^2 is even.
... ALL RIGHT, BACK TO PRACTICE, YOU LOVEABLE SCAMPS. ...
... about half of all pregnancies are unintended. So those are examples of population problems. ...