Seni ebediyen hatırlayacağım.
- I'll remember you forever.
Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
- I hope you'll be happy forever.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
- Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
Tom daima kilitlenmeli.
- Tom should be locked up forever.
Onu daima tanıyorum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known him forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
I've been working here for yonks.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.
- Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.
... And if I think back to a long time ago, a very long time ...
... I have been haunted by my past for a very long time. ...