Bir süre için her şey huzurlu idi.
- For a time, things were peaceful.
O, bir süre burada yaşadı.
- He lived here for a time.
Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.
- We're going to have good weather for awhile.
John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
- John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
... ROMNEY: It took them a long time to say this was a terrorist act by a terrorist group. ...
... MR. ROMNEY: Well, Jim, our seniors depend on these programs. And I know any time we ...