for a time

listen to the pronunciation of for a time
الإنجليزية - التركية
bir süre

Bir süre için her şey huzurlu idi. - For a time, things were peaceful.

O, bir süre burada yaşadı. - He lived here for a time.

kısa bir süre için
awhile
bir süre

Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim. - I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.

Bir süreliğine daha havalar güzel olacak. - We're going to have good weather for awhile.

awhile
kısa bir süre
awhile
kısa bir süre için
awhile
biraz

John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen. - John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.

awhile
kısa bir zaman için
awhile
bir müddet
awhile
z. bir süre, bir müddet: You'll have to wait awhile. Bir süre beklemen lazım
for the time
kısa bir süre için
الإنجليزية - الإنجليزية
awhile
for a time

    التركية النطق

    fôr ı taym

    النطق

    /ˈfôr ə ˈtīm/ /ˈfɔːr ə ˈtaɪm/

    فيديوهات

    ... ROMNEY: It took them a long time to say this was a terrorist act by a terrorist group. ...
    ... MR. ROMNEY: Well, Jim, our seniors depend on these programs. And I know any time we ...
المفضلات