Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.
- We're going to have good weather for awhile.
Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
O, bir süre mutluydu.
- He was happy for a time.
Bir süre için her şey huzurlu idi.
- For a time, things were peaceful.
John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
- John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
... have to be focused on the short time and money coming ...
... than someone who has very very immediate needs are very short time horizon ...