الإنجليزية - التركية
تعريف fold, crease, wrinkle; gather, tight crease or wrinkle في الإنجليزية التركية القاموس.
- pucker
- {i} velvele
- pucker
- {i} telaş
- pucker
- {f} (dudaklarını) büzmek; (dudakları) büzülmek
- pucker
- {i} büzgü
- pucker
- kırışıklık
- pucker
- {f} büzmek (dikiş)
- pucker
- buruşturmak
- pucker
- buruşukluk
- pucker
- {f} buruştur
Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını buruşturdu.
-Tom was expecting a kiss, so he leaned forward and puckered his lips.
- pucker
- büzmek
- pucker
- kat
- pucker
- {f} büzgü yapmak
- pucker
- {f} buruşmak
- pucker
- {i} heyecan
- pucker
- (fiil) buruşturmak, kırıştırmak, büzmek (dikiş), büzgü yapmak, kırışmak, buruşmak
- pucker
- {f} kırışmak
- pucker
- {i} kırışık
- pucker
- pucker buruştur
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف fold, crease, wrinkle; gather, tight crease or wrinkle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} pucker
fold, crease, wrinkle; gather, tight crease or wrinkle
الواصلة
fold, crease, wrinkle; gather, tight crease or wrin·kleالنطق
Resimler
المفضلات