flowing in

listen to the pronunciation of flowing in
الإنجليزية - التركية
akan
influent
etkili

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu. - Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

Tom şehirdeki en etkili kişiydi. - Tom was the most influential person in town.

flow in
sızmak
influent
(İnşaat) giriş suyu
inrush
ani degaj
inrush
birden boşalma
flow in
debide
influent
akın
influent
{i} içeriye akma
influent
(sıfat) içeriye akan
influent
akarsu
influent
içeri akan
influent
{s} içeriye akan
inrush
anı boşalma
inrush
{i} akın
inrush
{i} içeriye hücum
inrush
{i} üşüşme
inrush
akış/akın
الإنجليزية - الإنجليزية
influent
{i} inrush
flowing in

    الواصلة

    flow·ing in

    التركية النطق

    flōîng în

    النطق

    /ˈflōəɴɢ ən/ /ˈfloʊɪŋ ɪn/
المفضلات