floor in sense 1 is, then, the upper surface of floor in sense 2

listen to the pronunciation of floor in sense 1 is, then, the upper surface of floor in sense 2
الإنجليزية - التركية

تعريف floor in sense 1 is, then, the upper surface of floor in sense 2 في الإنجليزية التركية القاموس.

floor
{f} taş/tahta döşemek
floor
taş döşemek
floor
yıkmak
floor
şoke etmek
floor
vurup yere yıkmak
floor
{f} zeminleştir
floor
zemin

Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı. - Fragments of the mirror were scattered on the floor.

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi. - I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

floor
şaşırtmak
floor
(bina) kat
floor
devirmek
floor
{f} k.dili. şaşırtmak, küçük dilini
floor
{i} düzlük
floor
{f} yenmek
floor
{f} tam gaz vermek
floor
(Tıp) Herhangi bir boşluğun tabanını oluşturan kısım, zemin, döşeme, taban
floor
taban ücret
floor
(fiil) döşemek, yere yıkmak, yenmek, şaşırtmak, afallatmak, tam gaz vermek, köklemek
floor
asgari ücret veya fiyat
floor
(isim) zemin, taban, döşeme, pist, düzlük, kat
الإنجليزية - الإنجليزية
floor
floor in sense 1 is, then, the upper surface of floor in sense 2
المفضلات