Üç yirmilik, altı beşlik ve gerisini birlik istiyorum.
- I'd like three twenties, six fives, and the rest in ones.
Yağmur beş gün sürdü.
- The rain lasted five days.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Beşimizin arasında, en fazla dil konuşabilen kişi kesinlikle odur.
- Among the five of us, he's surely the one who can speak the most languages.
Bizim ev beşimize yetecek kadar geniş.
- Our house is large enough for five of us.
Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!
- When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!
Senin şehrin nüfusu benim kasabanınkinin yaklaşık beş katı kadar büyüktür.
- The population of your city is about five times as large as that of my town.
Kitaplarını beş kategoriye ayırdı.
- He grouped his books into five categories.
Can anyone here change a five?.
He wrote a five followed by four zeroes.
All the fives are over there in the corner, next to the fours.
See you at five.
Take five, soldier.
The fives and sixes will have snack first, then the older kids.