Sadece ilk seferde doğru şeyi yaparak kendini bir sürü sorundan kurtarabilirsin.
- You can save yourself a lot of trouble by just doing it right the first time.
Ben ilk seferi hatırlıyorum.
- I remember the first time.
İlk defa mı tadına bakıyorsun?
- Is this the first time you have tasted it?
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
- When meeting a person for the first time, keep the conversation light.
Paris'e ilk kez gitti.
- He went to Paris for the first time.
Paris'e ilk kez gitti.
- She went to Paris for the first time.
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
- The world population reached one billion for the first time in 1804.
Onunla ilk olarak ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum.
- I don't remember when the first time I met him was.
Tom bir ilk kez yakalanan.
- Tom's a first-time offender.
Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.
- The world population reached one billion for the first time in 1804.
... it was noticeable within a human lifespan. For the first time in all of human history, ...
... adding jobs for the first time since the 1990s more produce ...