تعريف finishing في الإنجليزية التركية القاموس.
- bitirme
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
- Why don't you take your time in finishing your paper?
Projeyi bitirmeyi başardık.
- We succeeded in finishing the project.
- (Askeri) RÖTUŞ, SON İŞLEM: Bir madde veya malzemeyi satış veya kullanma durumuna getirmek bir işe son şeklini vermek için girişilen işlem
- tamamlayıcı
- perdah
- cilalama
- (Bilgisayar) sonlandırılıyor
- (Askeri) son işlem
- (Kimya) apreleme
- itmam
- (Bilgisayar) bitiriliyor
- (Askeri,Otomotiv) rötuş
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.
- (Mekanik) son işleme
- (Otomotiv) finisaj
- bitirici
- sonkat
- cila
- {i} apre
- {i} tamamlama
- {s} son
Ben şimdi son rötuşları yapıyorum.
- I'm adding the finishing touches now.
Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.
- The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.
- (Tekstil) apre işlemi Açıklama: Tekstil mamülünün kullanım özelliklerini, tutumunu ve görümünü geliştirmek için yapılan yaş veya kuru terbiye işlemlerinin tümüne verilen isimdir
- (Otomotiv) parke
- terbiye
- finish
- sona ermek
- finishing coat
- (İnşaat) son kat
- finishing cut
- (Mekanik) ince işleme
- finishing touches
- (İnşaat) rötuş
- finishing treatment
- bitirme işlemi
- finishing teeth
- (Mühendislik) kalibre ağızları
- finishing tool
- perdah takımı
- finishing touch
- Bir işi tamamlarken yapılan düzeltme, değişiklik veya ekleme
- finishing touch
- Son düzetme, son rötuş
- finishing agent
- (Tekstil) apreleyici
- finishing and allied machinery
- (Tekstil) boyama ve terbiye makineleri
- finishing auxiliary
- (Tekstil) apreleme yardımcıları
- finishing brush
- (İnşaat) son kat fırçası
- finishing calender
- (Tekstil) apre kalandırı
- finishing calender
- (Tekstil) apre kalandın
- finishing calender
- (Tekstil) apre kalandır
- finishing carpentry
- (Marangozluk) bitirme marangozluk işleri
- finishing coat application
- (İnşaat) son kat uygulaması
- finishing establishment
- (Tekstil) apreleme atelyesi
- finishing industry
- tamamlayıcı sanayi
- finishing line
- (fiil)rış çizgisi
- finishing line
- varış çizgisi
- finishing machine
- (Tekstil) apre makinesi
- finishing madder
- (Tekstil) apreli vatka
- finishing material
- (Tekstil) apre malzemesi
- finishing material
- bitirme gereci
- finishing nail
- görünmez çivi
- finishing nail
- başsız çivi
- finishing oil
- (Tekstil) apre yağı
- finishing operation
- (Tekstil) apre işlemi
- finishing operations
- (Ticaret) imalatı tamamlama işlemleri
- finishing padder
- (Tekstil) apre fuları
- finishing paint
- (İnşaat) bitiriş boyası
- finishing paste
- (Tekstil) apre patı, apre çirişi
- finishing paste
- (Teknik,Tekstil) apre patı
- finishing polish
- (İnşaat) son kat cila
- finishing process
- (Tekstil) apre işlemi
- finishing roll
- bitirme haddesi
- finishing roll
- perdah silindiri
- finishing setup
- (Bilgisayar) kur tamamlanıyor
- finishing setup
- (Bilgisayar) kur'u bitiriyor
- finishing setup
- (Bilgisayar) kur'u sonlandırılıyor
- finishing table
- (Tekstil) apre masası
- finishing varnish
- (İnşaat) son kat verniği
- finishing varnish
- (Tekstil) apre verniği
- finishing varnish
- (İnşaat) bitirme verniği
- finishing winpe
- (Bilgisayar) winpe sonlandırılıyor
- finishing work
- (İnşaat) son ince işler
- finish
- son
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.
- A few minutes after he finished his work, he went to bed.
- finish
- bitiş
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
- finish
- itmam etmek
- finish
- (Teknik,Tekstil) aprelemek
- finish
- (Teknik,Tekstil) apre
- finish
- (Tekstil) çile
- finish
- bozmak
- finish
- tümleme
- finish
- noktalamak
- finish
- mayna
- finish
- (İnşaat) yüzey bitirme
- finish
- sonuçlandırmak
- finish
- son verme
- finish
- tekmillemek
- finish
- nokta koymak
- finish
- tamamlanmak
- finish
- (Bilgisayar) tamam
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
- finish
- terbiye
- finish
- bitkin duruma getirmek
- finish
- ölmek
- finish
- fince
- finish
- spor finiş
- finish
- sonunu getirmek
- finish
- neticelenmek
- finish
- sonuç
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
- finish
- bitirme
O, ne pahasına olursa olsun işi bitirmeye kararlıydı.
- He was determined to finish the work at any cost.
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
- I must finish it before I go out.
- carpet finishing machine
- halı apre makinesi
- cloth finishing
- kumaş apresi
- cloth finishing press
- kumaş apre presi
- continuous finishing
- kesintisiz bitim işlemi
- finish
- bitirmek
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
- finish
- finiş
- finish
- bir şeyin bitmiş hali
- finish
- (yorgunluktan/vb.) bitirmek
- finish
- gücünü kesmek
- finish
- {f} bitir
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
- I'll be with you as soon as I finish this job.
- finish
- (yiyecek/içecek) bitirmek
- jet finishing machine
- püskürtmeli apre makinesi
- finish
- {f} bitmek
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
- barrel finishing
- (Mühendislik) dolaplama
- finish
- sonlama
- finish
- apreli
- super finishing
- (Mühendislik) hassas perdahlama
- surface finishing
- (Mühendislik) yüzey perdahlama
- surface finishing
- yüzey bitirme
- vibratory finishing
- titreşimli bitirme
- accessories for finishing machine
- (Tekstil) apre makinesi malzemesi
- accessories for finishing machines
- (Tekstil) Apre makinesi malzemesi
- barrel finishing
- (Mekanik) dolaplıma
- chemical finishing
- (Tekstil) apreleme
- chemical finishing agent
- (Tekstil) apre maddesi
- chemical finishing effect
- (Tekstil) apre efekti
- chemical finishing padder
- (Tekstil) apre fuları
- chemical finishing plant
- (Tekstil) apre tesisi, bitim işlemi tesisi
- continuous finishing
- kontinü apre
- dry finishing
- (Tekstil) kuru apreleme
- fabric finishing
- (Tekstil) tekstil nihai işlem
- fastness to finishing
- (Tekstil) apreleme katılığı
- finish
- {f} k.dili. bitirmek
- finish
- {i} son kat boya
- finish
- {f} sonuçlanmak
- finish
- telef etmek
- finish
- rötuş
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
- finish
- dili yok etmek
- finish
- {f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
- finish
- {f} mükemmelleştirmek
- finish
- {f} son vermek
- finish
- {i} sona erme
- finish
- {f} tüketmek
- finish
- {i} cila
Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
- I've just finished waxing the floor.
- finish
- son iş
- finish
- ikmal etmek
- finish
- {f} mahvetmek
- finish
- {i} mükemmellik
- finish
- {f} rötuş yapmak
- finish
- {i} kusursuzluk
- finish
- terbiye etmek
- finish
- en mükemmel durum
- finish
- {f} cilalamak
- finish
- {f} sona erdirmek
- finish
- {f} tamamlamak
Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
- You didn't give Tom enough time to finish.
Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
- Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
- finish
- (Tekstil) 1. apre, terbiye, bitim işlemi 2. aprelemek, terbiye etmek Açıklama: Bitim İşlemi; Tekstil mamülünün kullanım özelliklerini, tutumunu ve görümünü geliştirmek için yapılan yaş veya kuru terbiye işlemlerinin tümüne verilen isimdir
- finish
- nihayet bulmak
- finish
- {i} tamamlama
O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
- He finished his chores in no time.
Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
- It'll take a long time for me to finish this.
- finish
- nihayetlenmek
- finish
- bitim işlemi
- finish
- finisaj
- furniture finishing
- mobilya yüzey işlemleri
- immersion finishing
- (Tekstil) daldırmalı apre
- put the finishing touches
- son rötuşları yapmak
- textile finishing
- (Teknik,Tekstil) tekstil terbiyesi
- textile finishing
- (Teknik,Tekstil) tekstil apresi
- textile finishing machines
- (Tekstil) tekstil terbiye makineleri
- water repellent finishing
- (Tekstil) su iticilik apresi
- wax finishing
- (Tekstil) mum apresi
- wet finishing
- (Tekstil) yaş terbiye, yaş bitim işlemi
- wet finishing machine
- (Tekstil) yaş terbiye makinesi
- yarn finishing
- (Tekstil) iplik apresi