Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.
- They labored over the budget for the fiscal year 1997.
Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
- Tom is over thirty, but he's still financially dependent on his parents.
Mali bakımdan karısına güveniyor.
- He relies on his wife financially.
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
- Were you aware Tom was having financial problems?
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Are you having financial problems?
Finansal sorunlarımız ciddi.
- Our financial problems are serious.
Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Russia is facing great financial difficulties.
Mali açıdan ona yardım ettik.
- We helped him financially.
Mali açıdan güvendeyim.
- I'm financially secure.