İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
- Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
Yeni hükümetin malî sorunları var.
- The new government has financial troubles.
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
- Were you aware Tom was having financial problems?
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Are you having financial problems?
Finansal desteği durdurmaya karar verdik.
- We decided to cease financial support.
Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Russia is facing great financial difficulties.
Parasal bağışlara da açığız.
- Monetary donations are also welcome.
Onların parasal problemleri var.
- They have monetary problems.
Burger King first became a financial fodder in 1967 when it was bought by Pillsbury.
Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
- Tom is over thirty, but he's still financially dependent on his parents.
Mali bakımdan karısına güveniyor.
- He relies on his wife financially.
Mali açıdan bağımsız oldu.
- He became financially independent.
Mali açıdan güvendeyim.
- I'm financially secure.
Parasal değer Amerikan toplumunda egemen değerdir.
- Monetary value is the dominant value in American society.
Bir milletin para ve mali politikalarının yeterli karışımına sahip olması önemlidir
- It is important for a nation to have an adequate mix of monetary and fiscal policies.
... financial performance. ...
... who weren't qualified. That's exactly right. It's one of the reasons for the great financial ...