Tom nihayet Mary'den ayrılmaya karar verdi.
- Finalmente, Tom decidió dejar a Mary.
Yıllar süren hüsranlardan sonra, nihayet çabalarım meyve verdi.
- Tras años de frustraciones, finalmente mi esfuerzo ha dado frutos.
Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı.
- Tom y Mary finalmente se habían quedado solos.