Bu gürültü beni deli ediyor.
- This noise is driving me crazy.
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
- Most people think I'm crazy.
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
- Your ideas sound crazy.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
- It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
- It is crazy of him to leave the door open.
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks that's crazy.
Tom tatlılara düşkündür.
- Tom's crazy about sweets.
Tom sana divane oluyor.
- Tom is crazy about you.
Erkekler ona divane oluyor.
- Men are crazy about her.
Onu yapmak aptalca olurdu.
- It would be crazy to do that.
Aptalca bir şey yapmayacağız.
- We're not going to do anything crazy.
Onun fikirleri çılgınca görünüyor.
- Her ideas sound crazy.
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
- Your ideas sound crazy.