التركية - الإنجليزية
تعريف fildişi في التركية الإنجليزية القاموس.
- tusk
- ivory
Ivory Coast is the world's biggest cocoa producer.
-Fildişi Sahilli dünyanın en büyük kakao üreticisidir.
The general, without interrupting his speech, hit him on the head with his heavy ivory stick; the barbarian fell.
-General, onun konuşmasını kesmeden, onun ağır fildişi sopasıyla onun kafasına vurdu; barbar düştü.
- ivory, made of ivory
- ivory, ivory white
- ivory (of a tooth)
- (Anatomi) dentin
- tush
- ıvory
The general, without interrupting his speech, hit him on the head with his heavy ivory stick; the barbarian fell.
-General, onun konuşmasını kesmeden, onun ağır fildişi sopasıyla onun kafasına vurdu; barbar düştü.
He carved designs in ivory.
-O, fildişi tasarımlar oydu.
- (Anatomi) ebur
- fildişi sahilleri
- Ivory Coast
- Fildişi Kıyılı
- Ivorian
- Fildişi Kıyısı
- the Ivory Coast; Ivorian
- Fildişi Sahili
- the Ivory Coast
- fildişi gibi
- pale white
- fildişi ile yaralamak
- gore
- fildişi karası
- ivory black
- fildişi kule
- ivory tower
- fildişi külünden siyah boya
- ivory black
- fildişi rengi
- ivory
- fildişi renkli
- eggshell
- fildişi kıyısı
- cote d'ivoire
- fildişi kıyısı
- the ivory coast
- fildişi kıyısı
- ivory coast
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف fildişi في التركية التركية القاموس.
- Fil dişinin donuk beyaz rengi
- Bu renkte olan
- (Osmanlı Dönemi) AC
- Fildişi Sahili
- Fildişi Sahili Cumhuriyeti, kısaca Fildişi Sahili (Fransızca: Côte d'İvoire), Batı Afrika'da yer alan bağımsız bir ülkedir. Liberya, Gine, Mali, Burkina Faso ve Gana ile komşu olan ülkenin nüfusu 18 milyon civarındadır
- fildişi rengi
- Fildişi